Kalp Çarpıntısı

Kalple ilgili kişileri doktora gitmeye zorlayan en sık şikayetlerden biri çarpıntıdır. Kalpte ani başlayıp kendiliğinden sonlanan hızlı atış veya ritmik atışın dışına çıkmak olarak görülebilir.

Çarpıntı ciddi bir kalp hastalığının belirtisi olabilir mi?
Çarpıntı ciddi bir kalp hastalığının belirtisi olabilir mi?

Kalple ilgili kişileri doktora gitmeye zorlayan en sık şikayetlerden biri çarpıntıdır. Kalpte ani başlayıp kendiliğinden sonlanan hızlı atış veya ritmik atışın dışına çıkmak olarak görülebilir. Kalp ritmi çok hızlandığında tansiyon düşmesine bağlı göz kararması, halsizlik, hatta bayılma olabilir. Ritm bozuklukları çok detaylı araştırılıp, doğru teşhisi koyduktan sonra yakın takiple dikkatli tedavi edilmelidir. Öncelikle ritm bozukluğuna sebep olan hastalığı bulmamız gereklidir. Çünkü çarpıntı çoğunlukla kalp damar hastalıklarına bağlı olur.

Bazen kalp damarları tıkalı kişilerde göğüs ağrısı olmaksızın çarpıntı olabilir. Tetkikler sonucu böyle bir durum varsa kalp krizi geçirmeden başarılı bir tedavi olabilirsiniz. Kalbin içindeki mitral kapağa bağlı hastalıklarda çarpıntı büyük oranda eşlik eder. Kalp ultrasonu, ekokardiyografi, ile böyle bir hastalık teşhis edilirse, kalp yetmezliği gelişmeden mitral kapak tamir edilebilir veya protez bir kapakla değiştirilebilir. Atriyal fibrilasyon dediğimiz ritm bozukluğunda kalp içerisinde pıhtı oluşabilir ve bu pıhtı beyine atarak felce sebep olabilir.

Gördüğünüz gibi çarpıntı altta yatan çok ciddi kalp damar hastalıklarının geç kalınmadan teşhis edilmesine vesile olabilir. ihmale gelmez!

Kalp dışı hastalıklar da çarpıntı yapabilir mi?

Evet, yapabilir. O nedenle öncelikle bir kan tahlili ile araştırmaya başlarız. Kansızlık, anemi, kalbin hızlı atmasına sebep olur. Halk arasında genelde guatr olarak bilinen tiroit hastalıklarında hızlı atış ve ritm bozuklukları görülür. İlaçlara veya yiyeceklere bağlı oluşmuş elektrolit bozukluklarında (çoğunlukla potasyum düşüklüğü veya yüksekliğinde) ritm bozuklukları olur. Bazı kalp ilaçları (digoksin gibi) dokularda birikerek ritm bozukluğu yapabilir. Tüm bu hastalıkları detaylı bir kan tahlili yaparak tespit edebiliriz.

Ne tür testler yapılmalıdır?

Çarpıntı sürekli değil de aralıklı oluyorsa teşhisi zor konulabilir. Şikayet anında çekilmiş bir elektrokardiyogram (EKG) bizi tanıya götürür. Ancak doktora başvurduğunuzda şikayetiniz yoksa EKG tamamen normal görülebilir. O nedenle ritm holteri dediğimiz 24 saat elektro çekilmesiyle ritm bozukluğunuzun ne cins olduğu teşhis edilebilir. Ardından nedene yönelik olarak ekokardiyografi ve gerekiyorsa anjiyografi yapılabilir. Altta yatan kalp hastalığınızı tedavi ettiğimizde çarpıntınız da düzelecektir.

Zararsız çarpıntılar da olabilir mi?

Ektrasistol dediğimiz, kalp normal ritminde çalışırken ani ekstra bir atımla oluşan ritm bozuklukları çoğu zaman selimdir. Çok fazla çay, kahve, sigara veya içki tüketmeye bağlı olabileceği gibi stresle de ortaya çıkabilir. Çok sık oluyorsa ve sizi rahatsız ediyorsa bir süre ilaç tedavisi kullanılabilir.

Bütün çarpıntısı olanlar kan sulandırıcı ilaç kullanmalı mıdır?

Hayır. Atriyal fibrilasyon dediğimiz kalbin kaotik bir ritm bozukluğunda, eşlik eden ileri yaş, kapak hastalığı gibi durumlar da varsa kan sulandırıcı ilaçlar felç geçirmemeniz için kullanılmalıdır. Ancak bu ilaçlar asprin gibi değildir, daha kuvvetli ve doz aşımlarında kanama riskleri de olan ilaçlardır. Kalp doktorunuz size uygun ilacı ve dozu belirleyecek ve yakın takipte olacaktır. İlaç teknolojisinin ilerlemesiyle artık sürekli kan tahlili ile doz bakılmayan, kanama yan etkisi daha düşük yeni jenerasyon ilaçları güvenle kullanabiliyoruz.

Çarpıtınının altında yatan neden mitral kapak hastalığı ise kapağım mutlaka değişmeli mi, bu bir açık kalp ameliyatı mı?

Hayır. Şayet kapakta darlık değil de yetmezlik (kaçak) varsa, kapağı tamir ederek kendi kapağınızla hayatınıza devam etmeniz daha ideal bir cerrahidir. Ancak kapak kireçlenmiş ve daralmışsa, temizlenip metal ya da biyolojik bir kapakla değişmesi gerekir. Metal kapakla değişmişse ömür boyu kuvvetli bir kan sulandırıcı kullanmanız gerekir. Kan sulanma düzeyiniz düşükse kapak üstünde pıhtı oluşarak beyne atabilir ve felç yapabilir, çok yüksekse bir iç kanamaya (mide kanaması, beyin kanaması) sebep olabilir. Hayvan dokularından alınarak insan vücuduna uygun hale getirilmiş biyolojik kapaklarda kan sulandırıcı kullanma ihtiyacı yoktur. Ancak bu kapaklar da 65 yaş altı kişilere kullanılırsa tekrar daralmak ve ikinci bir ameliyat olma riskini beraberinde getirir. Bütün bu parametreleri göz önünde bulundurarak bir ameliyat planlamalıyız.

Bütün mitral kapak ameliyatları, kapak değişse de tamir de olsa, göğüs kemiği açılmadan sağ meme hizasından, 4 cm’lik bir kesiyle kaburgalar arasından yapılabilir. Üstelik ameliyat izi kadınlarda meme altında kaldığı için hiç görünmez. Ben bu nedenle bu tarz ameliyatlara “bikini cerrahisi” diyorum. Düşünsenize kalp ameliyatı olmuşsunuz ve bikiniyle denize girerken kimse anlamıyor. Sadece kozmetik mi? Hayır, ameliyatın toplama dönemi de çok kolay geçiyor. 4. Gün taburcu oluyorsunuz ve o gün itibariyle arabanızı kullanabilirsiniz, kolunuzu dilediğiniz gibi hareket ettirebilirsiniz. Bir hafta içinde işinize dönebilir, her türlü sosyal faaliyetlerinize devam edebilirsiniz.

Whatsapp +90 (542) 479 04 60
Lütfen Bekleyin...